Fenerbahçe, maça en alışılagelmiş şeklinde yani ön bölgede pres ve istekle başladı. İlk yarı hemen hemen oyunun kontrolünü elinde tutan Fenerbahçe, girdiği pozisyonları gole çeviremedi lakin ilk yarıdaki futboluyla iyi sinyaller vermeye ve takım olma yolunda daha da ileri gittiğini gösterdi. Jesus, her maça farklı formatlarla çıkıyor; bu doğru mu ?
Aslında Türk halkı olarak biz biraz daha klasik teknik direktörler görmeye alıştık. Herkesin 11'de beklediği oyuncular 11'de olmuyor, beklemediği oyuncular 11'de oluyor. Zaman zaman tabii ki. Şimdi iki hocaya şöyle bir bakalım ve kıstas yapalım. Beşiktaş hocası İsmael, Ghezzal'ın sakatlığından sonra doğal olarak maç eksiği olduğunu düşünerek 11'de şans vermedi. Daha erken de oyuna alabilirdi. Seyirci istiyordu Ghezzal'ı. Girince oyun da hareketlendi. İsmael, Türk halkının düşündüğü şekilde 11'de başlatmadı. Bir de Jesus'a bakalım; Serdar Aziz, aylardır 11'de olmadı, sakattı. Sizce Jesus niye İsmael gibi düşünmedi. Sizce Jesus mu doğru yaptı İsmael mi?
Kesinlikle Jesus... Ghezzal oyuna girdi; Beşiktaş ölü toprağını attı. Serdar iyi bir maç çıkardı. Demek istediğim şu Jesus, ezberleri bozuyor ve anladığım kadarıyla bozmaya da devam edecek. Ve risk almadan hoca olunmaz. İsmael, bence maça çekinerek başladı. Hafta başından beri tartışılıyordu ve temkinli bir 11'le sahaya çıkarak önceliğim kaybetmemek dedi. Beşiktaş adına tartışılacak bir durum bu. Fenerbahçe ise net bir şekilde milli araya formda girmişti, milli ara biraz maç ritmini düşürmüş. Beşiktaş adına soru işareti, Fenerbahçe adına da zannımca umut verici bir maç oldu.
Fenerbahçe, uzun zaman sonra şampiyonluğa bu kadar bariz aday. Herkes Jesus'un arkasında olursa buraya büyük bir futbol ansiklopedisi bırakabilir.