Erol Bulut’tan açıklamalar

Başkanımız Ali Koç: Normalde sezon öncesi önce Sportif Direktör, sonra hocamızı açıkladık geçmişte. Şimdi sezonda biraz ilerleyen sürede yapıyoruz.  O zaman pek hayırlı olmamıştı belki böyle daha hayırlı olur. Hocamız zaten görevine başladı. Kontratı imzalandı. Bu buluşmayı hep beraber yapmak istedik. Size bir mohikan daha tanıtıyorum size. İkisinin da Trabzonlu olması bir tesadüf olabilir. Hocamı ben Emre’ye nispeten çok daha az tanıyorum. Futbolculuk dönemini hepimiz biliyoruz. Muhabbetimiz, yemeğimiz bu sürece kadar olmamıştı. Nasıl başladık, nereye geldik. Hocamızı niye ve nasıl seçtik? Başka takımlarda da hocalar değişiyor, başarısız transferler oluyor ama söz konusu Ali Koç, Fenerbahçe olunca mütemadiyen işleniyor. Bu da bizim açımızdan olumsuz işlenen konulardan biriydi. Hocamızla yolumuzu ayırdıktan sonra pandemi süreci araya girdi. O zaman tenkit edilmişdik. Emre hem futbolcu, hem yarı hoca, yarı sportif direktör, lider, kaptan, ağabey modelinde 8-9 haftayı geçirdiğimizde  çok tenkit edilmiştik. Koskaca FBSK bu kadar zaman bir tane hoca bulamıyor mu? Haklı olmakla beraber yapacağımız tercihin doğru bir tercih olması bu masada otururken ne demiştim.  Hayalim bir hoca seçmek ve görev süresince de devam etmek. Olmadı, o yüzden bu sefer olsun diye çok düşündüm taşındık. Biraz hatırlamanız için söylüyorum. Emre yanına bir futbol aklı olan, güvendiği bir süredir incelediği, futbol oynatma sistemine güvendiği bir hocayı ismini koymuştu. Bu geçiş döneminde sonra oradan altyapı ile A takım arasında köprü olacak o kişi olmamıştı ama aynı profili görecek Tahir hoca ile konuşuldu. Tahir hoca da sağolsun, elini taşın altına koydu. Elinden gelenin en iyisini yaptı. Onun birkaç evvel Samandıra ile ilgili raporlardan da bende beslendim. O günlerde Fenerbahçe’nin hala 2. 3. olma ihtimali vardı. Pandemi dönemi bizim için orta şeker geçti ama rahat 5-6 puan daha alabilirdik. O dönemi bu şekilde geçirdik. Bu şekilde geçirirken biz de hayal ediyorduk. Yepyeni bir hocamız olsun bu 8 haftayı takımı tanımakla geçirsin kimse bu hocadan nasıl olsa hesapta sormaz. Kendi kurduğu takım değil. Son 8 hafta. Takımı tanısın. Önümüzdeki yıl yapılanmamızı kadro mühendisliğini daha da rahat yapabilsin. Ülkeyi, ligi, medyayı tanısın. Düşüncemiz oydu. Pek çok hoca ile görüştük. Gönlümüzde olan tek Türk hoca Erol hocaydı. Basında telaffuz edilen birkaç isim doğruydu. Bazı isimlerin yakından uzaktan bizimle alakası yoktu. İkinci senemin sonunda ona da alışmaya başladım. Bizle hiç alakası olmayan gerek oyuncular olsun gerek hocalar olsun bir şekilde bazı belki de medyadan aldıkları destekle çok güzel köpürtülüyor. Sonra ilgili kulüp ilgi alaka gösterilmeyince de bakıyorsunuz bir müddet sonra ‘Ben Fenerbahçe’yi kabul etmedim’ Geçen gün bir oyuncu da örneğini vermiştim. Bu sene birkaç defa oldu. Görüştüğümüz hocalarda vardı. Topu topuna 4 hoca. Bu arada Erol hoca Alanya’da başarılı sonuçlara imza atıyor. Kupa finaline doğru gidiyor. Emre ile istişare ettik. Sonra ben Alanyaspor Başkanı Sayın Hasan Çavuşoğlu’nu aradım. Pandemiden sonra. Ligler başladıktan birkaç hafta sonra. Sayın başkan hocanızla görüşmek istiyoruz. İlgileniyoruz. Başka adaylarımızda var. Er ya da geç karar vermemiz lazım. Müsaden ile Erol hoca ile görüşebilir miyim, dedim. O da gayet hak veriyorum, görüşmemenizi tercih ederim, dedi. Konsantre oluyor. Kupa finaline gidiyoruz. Türkiye Kupası söz konusu. Biz de sorduğumuz için anlayışla karşılamak durumunda kaldık. Tabi orada şöyle bir şeyle de karşı karşıyayız. Eldeki kuş mu, daldaki kuş mu? Sonrasında entresan birkaç gelişme oldu. Bunlardan bir tanesi destek aldığım danıştığım yurt dışından eldeki ve daldaki hocalarımızı analiz ettirdik. Bir adım daha öteye gideyim hiç istemeden; bu çalışmanın yapıldığından haberdar olmadan da yapay zeka kullanılarak sadece istatistikler ve rakamlar üzerinden bizimle ismi basında geçen hocaların incelemesini yapan bir ekip geldi. O ekip aslında Mohikan’ı da geliştiren ekip. Onlar bize bir şeyler sundular. Yurt dışından gelen rapora baktığımız zaman hocamızın oynattığı futbol onunla beraber gelen istatistikler; pers yapma, ceza sahasına girme, şut, gol, gol atma, gol yeme gibi. Biraz yapay zeka çalışmasında açık ara önde çıkıyordu. Bunlar tamamen sahada oynanan futbol. Hala hocamız saha dışı nasıl bir adamdır, ters midir? Tatlı mıdır? İnatçı mıdr? Tenkite açık mıdır? Futbolcularla iletişimi nasıl, hiçbir şey bilmiyoruz. Bu geri bildirimlerden çok etkilendik ve bekleme kararı aldık. İyi ki de beklemişiz ve bugün karşınızdayız.
 
Hocamla son 2-3 aydır baya mesaimiz, muhabbetimiz oldu. Çalıştık, top oynadık, yemek yedik. Kakara kikiri yaptık. Hocamla Emre’nin muhabbetlerini görme imkanım oldu. İkisi de geldiği şehir itibariyle ters adamlar olabilirler. Hani bunlar birbirlerine ters düşerseler ne olacak? Bunu da ikisine de sordum. Her şeyi açık eldivensiz yaptık. İnanıyorum ki çok ama çok iyi bir noktadayız. Kulübün özünden gelen, formasını giymiş öz evladı iki kişiyi beraber futbolu götürmek üzere hocamıza bakıyorum evet üçüncü takımını çalıştırıyor. Her takımı üstüne koyarak götürdü. Diğer takımlarda kendini ispatladı. İnancım kariyer zirvesine Fenerbahçe’de ulaşacak. İnşallah biz olalım olmayalım; yıllar boyu Emre için de aynı şeyi söyledim. Bu camiaya, kulübe, çubukluya hizmet edecek. O da çalıştıkça tecrübe ettikçe üzerine koyacak. İki tarafın birbirini istediği, hedefleri ve hayallerinin uyuştuğu, iki tarafın kimyasının uyuştuğu bir ortam gördük. Konuştuk. Hocamla oturdum sorabileceğim her şeyi en eldivensiz şekilde sordum. Cevapları yaklaşımı tenkitlere açık olması öz güveni satır arası okuması gerektiğinde yumruğunu masaya vurup burada benim dediğim olur demesi, ilkeleri ve prensipleri şahsımla çok uyuştu. Bununla beraber aynı Emre’de olduğu gibi son derece kolay bir anlaşma süreci yaşadık. İlgili yöneticilerimizle hocamızın Pelkas’la dediği gibi iki saatte işi bitirdik demesi, orada da iki dakikada işi bitirdik diyebilirim. Hocamı başkaları istiyordu. Kendisi de ifade etti. Biraz geç kalsak hocam eldeki kuş değil daldaki kuş olacaktı. Söz konusu Fenerbahçe olunca   çok fazla düşünmek zorunda kalmadı. Bu formayla şampiyonluk yaşayan hocamız inşallah Emre içinde geçerli burada nice şampiyonluklar tadacaktır.
 

BU BİR EKİP ÇALIŞMASI
 
Şu konuya değinmek istiyorum. Bizi şimdiden şampiyon ilan ettiler, bu tuzağa düşmeyeceğiz dedik. Bir de şöyle bir nakarat var. Yönetim, Emre yapacağını yaptı. Hoca başarısız olursa hocanın sorumluluğudur diye hava yaratılıyor. 2-3 gün önce de söylemiştim. Üstüne basarak söylüyorum. Kesinlikle öyle bir ortam yok. Öyle bir düşüncemizde yok. Bu bir ekip çalışması. Evet sadece transferle şampiyon olunmuyor. Takım olmamız lazım. Takım olmada da hepimizin çorbada tuzu olması lazım. Hocam istediği kadar takımı iyi yönetsin, biz maaşları ödeyemezsek olumsuz. Emre, hoca, Volkan Ballı, Selçuk Samandıra’da arzu edilen iklimi oluşturamazsa yine başarı gelemez. Dolayısıyla başarı varsa hepimizin, başarısızlık varsa Başkanın ve yönetimin. Hiç de bundan gocunmuyorum. Demek ki biz doğru imkanları sağlayamamışız. Başarının gelmesi için. Başarının geleceğine gönülden inanıyorum. Hocam buraya kendi ekibini getirdi. Kaleci antrenörü var, iletişimci var, performans hocası var. Pantelis kendine has. Tanımanızı isterim. Alman kaleci antrenörümüz var. Merak ettiğim konu bizim ekiple hocanın eki nasıl kaynaşacaktı? Çünkü benim kurmak istediğim sistemde Kulübün kurumsal hafızası olmalı. Sağlık personeli, analizcileri, scouting ekibi, hocalar olmalı. Her gelen giden hocayla sistem baştan aşağıya değişmemeli. Şu ana kadar en mutlu olduğum unsurda hocamızın ekibi ile mevcut ekibin nasıl kaynaştığı nasıl birbirine bağlandığı aralarındaki olumlu kimya, her birinin puzzle’ın bir parçası olması, şu ana kadar çok çok iyi işlediğini görüyorum. Gerek idmanlar olsun, bilhassa duran toplar olsun, duran top zafiyetimiz vardı. Performans çalışmaları olsun. Bazı futbolcularımıza idmanlar hafif geliyordu şimdi herkes memnun. Şu pestilimiz çıkıyor lafını çok duyuyoruz. İyi anlamda söylüyorum. Bakmayın böyle yumuşak göründüğüne kendine has biri. Yumruğu masaya vurabiliyor. Liderlerde bu çok önemlidir. İnandığı konuda benim dediğim olacak diyecek kapasitede. Bu da çok çok önemli. 3 tane karakteri çok kuvvetli insan yan yana oturuyor. Buradaki en önemli şey bu 3 insanın birbirini tamamlaması. Birbiri ile çatışmaması. Yanlış anlamayın çatışacak bir şey de yok. Birbirimizi tamamlayabileceğimizi düşünüyorum. Bu takım hocası, sportif direktörü ve İdari Menajeri Volkan Ballı ona da çok iş düşüyor. Bunların harmoni içinde çalışmaları. Aynı hedefe odaklanmaları ve aynı şarkıyı söylemeleri, futbolcular üzerinde yek vücut olmaları bizi başarıya götürecek en önemli faktörlerden biridir. Geldiğimiz nokta da onu da sağlayabildiğimizi görüyorum. Hocamdan bir ricam var. Evet alternatifli, derin kadro. Bilhassa bugünkü takvimde çok önemli. Herkesin her an oynayabileceğine inanması lazım. Kadronun rekabet içinde olması lazım. Hoca da her maçta herkesi oynatamayacaksa iletişim tarafı çok çok önemli. Oyuculardan beklentileri, kuracağı iletişim, ne zaman oynayacağı, anlatması.  Kulübe ile saha arasında müthiş bir rekabetin olması. Son iki yılda onu tam oluşturamayacağımızı daha önceden de ifa etmiştim. Geldiğimiz noktada görüyorum ki o yönde de çok önemli adımlar attık. Hocam hoş geldin diyorum. Sana, güzel ailene, eşine tatlı kızlarına. Bizim parçamızsın. Bundan çok mutluyuz. İyi ki beklemiş ve sabretmişiz. Hayırlı uğurlu olsun. Yolun açık olsun. Şansın bol olsun. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Hep beraber senin liderliğinde sezon sonu güzellikler yaşayalım.
 

BURADA 4 YIL TOP OYNADIM, ŞAMPİYONLUK YAŞADIM
 
Daha sözü Teknik Direktörümüz Erol Bulut aldı. Erol Bulut şöyle konuştu: İnşallah Başkanım. Başlamadan önce yeni Sportif Direktörümüz Emre Belözoğlu’na yeni görevinin hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’nin en büyük kulübünün 4 sene formasını terlettim. Şu an teknik direktör olarak karşınızda bulunmaktayım. Onun mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Beni bu göreve layık gören  başta Başkanımız Ali Koç, yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Sonuçta buraya gelmeden önce geleceksem de beni burada nelerin beklediğini her şeyin farkındayım. Alanyaspor ve Malatyaspor ile kesinlikle kıyaslanamayacak. Sonuçta burada 4 yıl top oynadım. Şampiyonluk yaşadım. Taraftarın beklentisi, camianın beklentisi, medya olsun, etrafımızdaki aile dostlarımız olsun ve kendimiz olalım bizim de buraya gelip yapmak istediklerimiz ortada. Sonuçta ben, ekibim, sportif direktörümüz Emre Belözoğlu, futbolcularımız olmak üzere tek bir hedefimiz var. Taraftarımıza ve camiamıza 29. Şampiyonluğumuzu yaşatmak tek hedefimiz. İnşallah bu bize nasip olur. Kolay olmayacak. Herkesin sezon başı ya da kamp döneminde neler konuşuldu, şu an neler konuşuluyor? 18 yeni transfer yaptık. Kısa bir süreç içerisinde her şeyi toparlamamız gerekiyordu. Sistemimizi oturtmamız gerekiyordu. Bu da normalde 7-8 haftalık bir süreç oluyor. Sadece 4 haftalık bir periyotumuz vardı. Her hafta yeni futbolcular geliyordu. Ayrılan futbolcular oluyordu. Ama Allah’a şükürler olsun ilk 6 haftaya baktığımızda güzel bir gidişat var. Her şey istediğimiz şekilde gidiyor. Ufak tefek eksikliklerimiz var. Bunları önümüzdeki haftalarda gidermeye çalışacağız. İstediğimiz futbolu birkaç hafta içerisinde hücum anlamında ki geçtiğimiz iki haftaya baktığımızda hücumda yakaladığımız pozisyonlar olsun iyiye gidiyoruz. Defansta ufak tefek bireysel hatalar olabiliyor. Bunların hepsini zaten gidereceğiz. Üzerine koyarak gidiyoruz. Önümüzde bir Antalya maçı, sonrasında Konya maçı var. Ardından milli maç arası gelecek. Milli maç arasından sonra biraz daha üzerine koymuş bir Fenerbahçe’yi herkese göstermek istiyoruz. Ben değil, biz olarak yola çıktık. Bunu başarmak istiyoruz. İnşallah da sezon sonunda bunu başaracağız. Önemli olan alacağımız galibiyet ve Fenerbahçe’nin başarısı. Fenerbahçe’nin başarısı için kurduğumuz bir 11, verdiğimiz bir karar var. Bunu tek başıma kendim yapmıyorum. Ekibimle istişare ederek ilk 11’i belirliyoruz. Zaman zaman futbolcularımız istediğimiz performansı sergileyemeyebiliyor. Hatalar olabiliyor. Takımımızda önemli isimler var ama onlar da zaman zaman performansları düşebiliyor. O yüzden değişiklikler gerekebiliyor. O değişiklikleri biz gerçekleştirebiliyoruz. 26 futbolcumuz var. Gençlerimiz var. Her futbolcu hazır olmak zorunda. O yüzden ben hiçbir futbolcuyu birbirinden ayrı tutmuyorum. Fenerbahçe’nin başarısı için kim sahada en iyi verimi veriyorsa, kimden en iyi verimi alıyorsak sahada onunla yola devam edeceğiz.
 
Teknik ekip çok geniş olduğundan dolayı biz de bir 11 çıkartabiliriz. O yüzden hem ben olayım hem yardımcılarım olsun kesinlikle futbolcularla bireysel görüşmeleri yapıyoruz. Sonuçta Novak Trabzonspor’da çok iyi performans gösterdi. Mert Hakan da Sivasspor’da çok iyi performans gösterdi. Uzun bir maraton. 40 haftalık bir periyot. Artı kupa maçları üzerine gelecek. 46 maçlık bir sezondan bahsediyoruz. O yüzden her futbolcu bize lazım. Bazı futbolcular iki üç hafta üst üste oynayacak. Diğeri onun görevini üstlenecek. Herkesin birbirini en iyi şekilde desteklemesi gerekecek. Bugüne kadar da bu şekilde devam ediyor. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum.
 
Fenerbahçe’ye imza attığınızda, bu göreve ‘evet’ dediyseniz bunların olacağını bilmeniz gerekiyor. Bunları bilerek Fenerbahçe’ye imza attım. Tabii ki zor. Hiç kimseye kesin olacağız diye bir söz vermedik. Bir garantisi yok bu işin. Sonuçta futbol sahada oynanıyor. Oynayarak bu hedefe gitmeye çalışacağız. Birlikte doğru kararlar vererek en iyisini yapmaya çalışacağız.
 

EMRE İLE NEWCASTLE’DA TAKIM ARKADAŞI OLACAKTIK
 
Uzun yıllardır bazı arkadaşlarımızla tanışıyoruz. Emre ile bir ara Newcastle’da takım arkadaşı olacaktık ama olmadı. Ben Olympiakos’ta oynuyordum. Newcastle’a transferim olmak üzereydi. Newcastle’a gittiğimde Emre ile birlikte kaldık. Her gün antrenman yapıyorduk. Günde çift idman yapıyorduk. O yüzden futbolcular şu an yakınıyor. Gerçekleşmedi. Emre de o dönem sakattı. Takım iki maç kaybedince hoca görevden alındı. Bizim işimiz de suya düştü. Öyle bir maceramız oldu. Emre olsun, Volkan olsun güçlü karakterler. Ben de aynı şekilde dominant bir karakterim. Ancak biz her şeyi konuşarak çözüyoruz. Geldiğimiz günden bu zamana kadar da hiçbir sorun yaşamadık. Bundan sonra da yaşayacağımızı düşünmüyorum. Tabii ki gün gelecek maçlar, puanlar kaybedeceğiz. Ancak benim görüşüm her şeyi oturup konuşarak çözüme götürmemiz gerekiyor. Sadece konuşarak bu işler olur, farklı şekilde olmayacağını düşünüyorum. Her şeyi Fenerbahçe için yapacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor.
 
Önemli olan kimin hangi açıdan bakması. Her şey iyi gidiyor. Eksiklikle hala biraz var. Uyum sürecini bazı arkadaşlarımız hala yaşıyor. Uyum sürecini hala bazı arkadaşlarımız yaşıyor. Onlar da önümüzdeki haftalarda milli maç arasından sonraki dönemde daha iyi bir seviyede olacağını düşünüyorum. Komple yeni bir takım kurduk. Bazı takımlar sadece iki üç tane yeni transfer oynatıyor. Bizim 7-8 oluyor. O yüzden sürekli bir arada olamadık. Birinci günden itibaren bir arada çalışmadılar. Onun sıkıntısını yaşadık. Ona rağmen takımımız şu an 14 puanla Betper ikinci sırada. Her şeyin doğru yolda yol aldığını düşünüyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: Çok travma yaşadık. Çok beklenmedik şeyler yaşadık. O yüzden ben çok daha temkinliyim. Hocam yeni, Emre yeni ki Emre travmanın bir kısmını bizimle yaşadı. Onlar daha pozitif bakıyor olabilir. Pozitif bakmamı en çok sağlayan iki faktör var. Birincisi hocamın, Emre’nin ve oyuncularımın gözünde gördüğüm ışık. Onlar hiçbir zaman bana gelip ‘şampiyon olacağız’ demiyorlar. Ancak onlarda gördüğüm pozitif hava, onların gözünde gördüğüm ışık, takımda golden sonraki reaksiyonlar, yedek kulübesindeki reaksiyonlar, Samandıra’daki hava beni çok ümitlendiriyor. Maça gelince de etrafımdaki futbol takip eden insanların duygu, düşünce ve reaksiyonları da beni çok daha umutlu bakmama sebebiyet veriyor. Ancak Trabzon maçının ilk yarısı bittiğinde ‘eyvah, Mohikan’ı lanse edeceğiz. Bu hafta hocanın ve Emre’nin basın toplantısı var. Bu maçı alamazsak nasıl bir havada olacağız?’ gibi düşüncelere ister istemez girdim. Ama o ikinci yarı ki, dün gece de yatarken tesadüf Fenerbahçe TV’de maçın tekrarı vardı. Skoru bilip maçı seyretmek çok daha rahat oluyor. İkinci yarıda baya üstünlük bizdeymiş. Bundan sonraki maçlarda çok daha pozitif olmamızı sağlayacak veriler geliyor. İnşallah böyle devam ederiz. Hocamın ve benim de dediğim gibi tökezlediğimiz zamanlar olacak. Kesinlikle ‘ya bunlar havaya girmiş, dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar’ modunda değiliz. Şükretmeyi biliyoruz. Çok şükür şimdiye kadar iyi gidiyoruz. İnşallah da böyle devam ederiz.
 

MÜTHİŞ KARAKTERLERİ TRANSFER ETTİK
 
Erol Bulut: Futbolcularımızın karakterlerine baktığımızda müthiş karakterleri takımımıza transfer ettik. Daha öncesinde olanlar da müthiş karakterler. Yeni gelen futbolcuları da çok iyi karşıladılar. Onlara yardımcı oldular. O konuda hiçbir sorunumuz yok. İletişim olsun arkadaşlık olsun takımımız çok iyi. Zaten biz takımımızı sabahın erken saatlerinde çağırıp öğle yemeğinden sonra bırakıyoruz. Orada zaten o kaynaşmayı en iyi şekilde sağlamaya çalışıyoruz. Onun dışında yarışta kimi rakip gördüğümüzü konuşmak henüz erken. Şu an Alanya lider, biz ikinci sıradayız. Galatasaray üçüncü sırada. Ama sezonun 40 hafta olduğunu unutmayalım. Önümüzde oynanacak daha çok maç var. Netleşecek pozisyonlar var. Şu an konuşmak için erken. Benim antrenmanlarımın bir günü kesinlikle duran top üzerine kurulu. Bunu Malatya’da olsun, Alanya’da olsun, şimdi de Fenerbahçe’de haftada bir kere kesinlikle çalışıyoruz. Çünkü duran top çok önemli bir faktör. Bazen oyunun içini açamıyorsunuz ve bir duran toptan oyunun kaderini değiştiriyorsunuz. Bu duran top erken olduğunda ve erken gol attığınızda zaten oyun 2, 3, 4’e gidiyor. Zaman zaman 0-0 olan maçı 90. Dakikada duran topla değiştirebiliyorsunuz. Rakibimizi hücum ve defans anlamında, kornerler olsun, serbest atışlar olsun en iyi şekilde analizcilerimiz analiz edip bize sunuyor. Biz de ona yönelik sahada çalışmalarımızı yapıyoruz.
 
Teknik Direktörümüz Erol Bulut: 6 hafta dediğimde zaten oraya doğru yol almış gidiyoruz. Üzerine koyarak gittiğimizi düşünüyorum. Tabii daha önce de söylediğim gibi eksiklikler var, her şey %100 istediğimiz gibi değil. Bunları da hep çalışarak gidermemiz lazım. Önümüzdeki süreçte de o çalışmalar gerçekleşecek. İnşallah üzerine biraz daha koyarak daha iyi bir durumda oluruz.
 
Başkanımız Ali Koç: Gurur duyulan Fenerbahçe, sadece şampiyon olmak değil. Öyle bir şampiyon olursunuz ki millet böyle (yaka silkmek) yapar; ‘oyunlarla, saha için saha dışı şampiyon oldu’ der. Sportif başarısıyla, Türk sporuna kattıklarıyla, getirdiği yenilikleriyle, duruşuyla, fair-play’iyle, dürüstlüğüyle, çocuklara örnek olabilecek  hareketleriyle bir Fenerbahçe’den bahsediyorduk. Bunların bir kısmı zaten oluyor ama futbola başarı olmadığı müddetçe bütün branşlarda şampiyon olun futbolda olmadığınız zaman ne yazık ki hak ettikleri değeri görmüyorlar. Biz, doğru yoldayız. Tam istediğimizi yapmak için o süreyi alabileceğiz mi? O süremiz olacak mı? Biz o süreyi isteyecek miyiz? Onu zaman gösterecek ama doğru yoldayız.
 
Teknik Direktörümüz Erol Bulut: Futbolda zaten ana faktör baktığımızda bunlar; geçiş oyunları. Top sizdeyken kaybettikten sonra ne yapıyorsunuz ve rakipten topu kaptığınızda ne yapıyorsunuz? Burada az önce de anlatmak istediğimiz buydu. Eksikliklerimiz var, o eksiklikleri önümüzdeki haftalarda gidermemiz lazım. Basit hataları gidermemiz lazım. Bunlar biraz daha oyunumuzun içinde mevcut. Bunları daha iyi bir seviyeye çekmemiz gerekiyor.
 
Emre Belözoğlu: Tabii ki çok zorlu bir süreç. Oyuncuların gelişim yaşları, özellikle 16-17-21 yaş arası oynamadan geçilmesi kabul etmemiz gerekiyor ki çok iyi bir senaryo değil. Oyuncuların kendilerini geliştirmeleri için maç oynamaları gerekiyor. Bu süreçleri dolu dolu yaşamları gerekiyor. Ama ne yazık ki dünyanın da gerçekleri var. Şu an çember de gitgide daralarak pandemi sanki ilk günlerinden daha da kötüye gider halde. Tabii olaya birazcık daha sağlık açısından bakmamız gerekiyor, her şeyin başı sağlık olarak düşündüğümüzde. Ama ben oyuncuların olabildiğince beraber maç yapacakları, kendi takımlarıyla antrenman yaptıkları, kendi aralarında oynadıkları bazen bu takımlarla bizler de kendi aramızda maçlar yapacağız. O şekilde o süreci en azından oyuncuların kendi ligleri olmaması itibariyle onlara da yardımcı olma adına da bir programımız var ama büyük fotoğrafta tabii ki genç oyuncular için bu pandemi çok zorlu bir süreç.
 
Başkanımız Ali Koç: Şu an hiç seçim düşünmüyorum. Şu an tek düşündüğümüz yola çıktığımız hedeflere bir şekilde ulaşmak. Evet, iki dönem dedik ama her zaman evdeki hesap çarşıya uymaz. Zamanı gelince bakacağız. Ama ben şiddetle tekrar söylüyorum; seçimlere ne kadar süre kalırsa kalsın, ne kadar çok aday çıkarsa çıksın her 3 senede bir seçim oluyor dolayısıyla seçimler sezona rastlıyor. 1 sezona illaki rastlıyor. Biz iyi giderken birileri çıktı, aday oldu gidişimizi engelledi gibi hiç öyle bir modda değilim. Fenerbahçe için akıl akıldan üstündür. Aday olma niyeti olan kim varsa aday olması gerektiğini Fenerbahçe’nin iyiliği için olduğunu düşünüyorum. Evet, 6 sene gerekiyordu bazı işleri yapabilmek için, göreceğiz onun altı sene olup olmayacağını.
 
Teknik Direktörümüz Erol Bulut: Benim Malatya’da başladığım ilk teknik direktörlük görevimde söylediğim şey şuydu; elde bir malzeme var, bir şeyler yapmanız gerekiyordu. Eldeki malzemeye göre sistemi, oyun tarzınızı gerçekleştirmeniz gerekiyor. Yine de ben, benim kafamdaki sistemi takımıma en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum. Zaten yaptığımız transferler de biraz ona yönelik. Emre Belözoğlu ile istişare ederek Başkanımız olsun, scout’lar olsun transferlerimizi ona yönelik yaptık. Geçmişe baktığımızda bir mevkide çok yoğunluk vardı. Ama kanat oyunu oynamak istiyorsunuz fakat kanat oyuncunuz yok. Bu tarz sıkıntıları geçmişte bazı kulüpler yaşadı. Biz, nasıl organize olacağımızı çok iyi biliyorduk, ona göre de transferlerimizi gerçekleştirmeye çalıştık. Kafamdaki sistemi oturtmaya çalışıyorum. Eksiklikler var mı, illa ki var. Her şeyi en iyi şekilde ve %100 yaptığımız anlamına gelmiyor ama eksiklikleri kazandığımız maçlar dahil gidermeye çalışıyoruz. Bazen ‘bu maçı kazandık, ne eksiklik göreceğiz’ demiyoruz, biz asıl oradaki eksiklikleri görüp düzeltmeye çalışıyoruz.
 
Teknik Direktörümüz Erol Bulut: Altyapı dediğinizde ben Almanya’da doğdum ve büyüdüm. Altyapıyı orada yaşadım, eğitimimi orada aldım. Türkiye’de altyapı dediğinizde biraz daha farklı. Sportif Direktörümüz Emre Belözoğlu zaten bununla ilgili çok iyi çalışmalar yaptı ve gelecekte bunları kulübümüz adına en iyi şekilde uygulamaya çalışacak. Türkiye’de şu anda sadece Altınordu’nun bunu en iyi şekilde yaptığını görüyoruz ve olumlu çalışma sergilediklerini görebiliriz. Çıkardıkları birkaç futbolcuyu yurt dışına sattılar, Türkiye’de sattıkları futbolcular ortada. Evet, 5’e 2’yle bu kesinlikle olmaz. Bu cümleyi ben daha önce kullandım. Çalıştığım kulüplerin altyapılarını gördüğümde her şeyin çok eksik olduğunu gördüğümü söyleyebilirim. Alanyaspor’da sezon başından bir hafta önce başladım antrenmanlara, altyapıdaki futbolcuları görme adına ve onlarla ben Almanya’ya gittim. Orada bir maç yaptık ve 4-1 kaybettik. Geri döndük. Onlar 2-3 hafta bizden ilerideydi. Ama aradaki farkı görmelerini istedim. Ama altyapıya baktığımızda oradan hemen hemen %95’i A takıma gelip bize bir fayda sağlamayacağını rahatlıkla görebiliyorduk. O yüzden altyapı çalışmasının biraz daha farklı olması gerektiğini düşünüyordum. U17-U19 takımları burada çok önemli, U15 çok önemli. Orada nasıl bir futbolcuyu yetiştiriyorsanız daha rahat bir şekilde A takıma monte edilebilecek şekilde olacak. Bu 4-5 senesini alacak ama doğru, sistematik bir şekilde ilerlemiş olacak. Avrupa’ya baktığımızda Barcelona’dan çok iyi futbolcular çıkıyor, herkesin anlattığı bu ama adamların ikinci bir takım var ve o takım 2. Ligde, 3. Ligde oynuyor. Türkiye’de maalesef ki öyle bir sistemimiz yok. Orada da büyük sıkıntı var. Zaten rezerv bir lig yapılacaktı ama o da pandemiden dolayı gerçekleşmedi, seneye düşünüyorlar. Bu bence daha önce olması gereken bir lig. Hatta bütün Süper Lig takımlarının ikinci bir takımı kurup ki federasyonun karar vermesi lazım ama Almanya’da olduğu gibi ikinci bir takımı üçüncü lige kadar gelebilir. Ama üçüncü ligden yukarı çıkamaz. Bayern Münih’in ikinci takımı gibi. Adamlar üçüncü ligde şampiyon oldular ama ikinci lige çıkamadılar. O şekilde genç futbolcularınız da o yaşa geldiklerinde orada en iyi şekilde değerlendirilip futbol oynayarak bir yere gelebilirsiniz. Sadece antrenmanla bu olmaz. Ondan sonra bazı köşe yazarlarımız yazıyor; Ömer Faruk neden oynamadı? Ya da Ömer Faruk gibileri neden oynamıyor? Ama takımın geneline baktığımızda bunun çok kolay olmadığını görüyoruz. Çünkü takımın kalitesi, seviyesi ortaya çıkıyor. Hiç o ligde top oynamayan bir futbolcuyu bir anda sahaya atıp onu da çok erken kaybedebilirsiniz. Ona da dikkat etmek gerekiyor.
 
Başkanımız Ali Koç: Az önce Emre Belözoğlu’nun toplantısında ne demiştik? Türk futbolunda, Türk futbolunun içinden gelen insanların içinde olduğu bir yönetim kurgusu olması gerekiyor. Bu düşünce tarzı en üst seviyelerde olsaydı iki sene evvel kapatılan U21 liginin yerine şimdi de çoktan daha iyi bir modeli yerleştirmiş olurduk. Futbol aklı olsaydı, futbolun içinden gelen insanların da karar süreçlerine katkı sağlayabileceği bir ortam, bir yapı olsaydı hocamızın şu bahsettiği, ne diyor hoca? Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok, zaten çalışan sistemler var. Bunu bize uygulamamız lazım. Bir türlü uygulayamıyoruz.
 
İKİ KULVARDA EN İYİ ŞEKİLDE SONUNA KADAR İLERLEMEK İSTİYORUZ
 
Teknik Direktörümüz Erol Bulut: İlk başta önemli şu an mevcut ligimiz olan Süper Lig’de başarılı olmak. Diğer ayağı kupa var. İki kulvarda en iyi şekilde sonuna kadar ilerlemek istiyoruz. Bunu başardıktan sonra kendimizi inşallah Şampiyonlar Ligi’ne atıp yapacağımız transferlerle orada başarılı olmak istiyoruz. Ama şu an orayı değil; bugünü düşünmemiz lazım. Hedefimiz sezon sonunda 29. şampiyonluğumuzu kazanabilmek. Onun için mücadele ediyoruz. Biz her şeye olumlu bakıyoruz. Olumlu bir gidişatımız var. Bazı durumlar negatif olsa da benim için daha doğrusu sahada olan önemli. Saha doğru şekilde yürütüldüğünde hakem, VAR bunları kastediyorsunuz. Bunları zaten hakemlerimiz en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar. Ufak tefek hataları herkes yapabiliyor. Biz futbolcularımızla ve ekibimizle birlikte en iyi şekilde işimize konsantre olup hedeflediğimiz sezon sonundaki başarıyı elde etmeye çalışacağız.
 
Erol Bulut, Antalyaspor maçıyla ilgili hücum kurgusuyla ilgili bir soru üzerine "Pazartesiye kadar birkaç günümüz var. Antrenmanlarımız var. Daha sonra karar vereceğiz." dedi.
 
Başkanımız Ali Koç, 6 haftalık süreçte favori oyuncusunun kim olduğu sorusuna "Aslında buna cevap vermemem gerekir benim. Çünkü tercih yapıyor durumundayız. Ama bir konuya değinmem lazım Gökhan Gönül. Gökhan Gönül buradan ayrıldığı zaman benim içim parçalanmıştı. Yöneticiyken de Gökhan Gönül vardı. Aslında Fenerbahçe'de oynadığı süre boyunca aldığı parayı oynadığı süreye bölerseniz en az ücret alan oyunculardan biri çıkar. Bizden ayrılış şekli, sanki paradan dolayı ayrılıyormuş gibi yansıtılması. Burada Beşiktaş maçında tribünlerde yaşanan olaylar. Ki onları da kimin organize ettiğini biliyorum. Aklımda Gökhan Gönül'ün buraya geleceği yoktu. Seçim zamanında her türlü taraftar tepkisini göze alıp Gökhan Gönül'le ilgili düşünce ve duygularımı iletmiştim. O forma ona yakışıyor. Bizim kaptanımız olmak da ona yakışıyor. Ve benim başkanlığımda dönmüş olması da beni memnun eden konulardan biri. Allah nazarlardan korusun şimdiye kadar da iyi de götürüyor. Onun dışında başka oyuncular hakkında bir şey demeyeyim, haksızlık olur. Kafamda bir iki tane isim var bu senenin sürpriz transferleri olacak diyeceğim ama isim vermek doğru olmaz. Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı olarak Gökhan Gönül'ün aramızda olması, kaptanımız olması beni ziyadesiyle mutlu ediyor.