Fenerbahçe taraftarlarının aylardı beklediği açıklama nihayet sonunda geldi. 1,5 yıldır sportif direktör olarak görev yapan sözde futbol adamı Damien Comolli istifa etti. İstifayı aslında kendisi vermedi, başkan böyle karar almasının daha uygun olacağını söyledi. Açıkçası Ali Koç sonunda çok sevdiği, ayrılmaya kıyamadığı futbol adamını kapının önüne koydu. Bu operasyonun çok geç alınmış bir karar olduğu ortada. En az 1 yıl önce alınması gereken bu kararın bugünlere gelmesi bile çok şaşırtıcı ve üzücü. Ali Koç nedense hiç kimsenin fikirlerine saygı duymadan bu insana tam 1,5 yıl tahammül etti. Ancak bu inadı ve camianın sesine kulak tıkaması Fenerbahçe Spor Kulübüne en az 50 milyon dolara mal oldu. Comolli geldiği günden bu güne kadar yapmış olduğu “ÇÖP” transferler ile kulübümüzü bu parasızlık döneminde çok içeri attı. Yani Comolli gönderildi evet doğru bir karar, ancak çok geciken bir zamanlama oldu. Zaten Comolli Fenerbahçe takımına , kulübüne yapabileceği maddi ve manevi zararın en fazlasını vererek gitti..
Başkan bu sezon için bu görevi askıya almalı
Şimdi herkes Comolli ’den boşalan koltuğa kimin oturacağını konuşmaya başladı. Aslında sportif direktörlük koltuğu kanun değil, olmazsa olmaz değil. Ben başkan Koç’un yerinde olsam en azından bu sezon için bu göreve hiç kimseyi almam. Normalde böyle bir görev zorunlu olmadığı gibi takıma ve kulübe maddi zarardan başka bir faydası olmayan bir görev. Başkan Koç muhakkak bu görevi ve makamı birisine vermek istiyorsa kesinlikle önümüzde ki sezon bunu yapmalıdır.
Takımın 1.patronu Teknik adamlar olmalıdır
Başkan bu görev için sezon sonunu beklerse başta Ersun Yanal ve ekibine, futbolculara ve futbol ekibine daha bir güven gelecektir. Ersun Yanal çok zayıf olan futbolcu kadrosu ile en azından kafası rahat elinden gelen tüm dikkati ve enerjiyi takıma verecektir. Normalde Sportif Direktörlük görevi olsun veya olmasın kesinlikle takımın Teknik adamının altında olmalıdır. Normal olan düzen budur. Takımın Teknik adamı sportif direktörün altında olmaz, olursa da her zaman bir takım huzursuzluklar olur. Futbol takımının patronu her zaman Teknik Adam olmalıdır. Diyeceksiniz ki Avrupa da S D patron oluyor. Güzelde biz ne Avrupa’yız, ne de onların her yaptığını yapma zorunluluğumuz var. Bizim ülkemiz böyle çok kurumsal yapıya ve çalışmaya henüz hazır değil. Ayrıca özellikle futbol takımında TD’ün 2.adam olması kesinlikle bence saçma ve haksız bir durum.
Nurdoğdu Bayraktaroğlu
Genel Yayın Yönetmeni