İlk olarak söz alan Altay Bayındır, yarın oynanacak karşılaşmayla ilgili, “Yarın her maç gibi çok önemli bir maça çıkacağız. Her maça olduğu gibi bu maça da hazırız. Fenerbahçe’yiz. Rakibin kim olduğunun hiçbir önemi yok. Oynadığımız futbol belli. Kazanmak için sahada elimizden geleni yapacağız. İnşallah güzel bir sonuçla sahadan ayrılır, yolumuza emin adımlarla sağlıklı bir şekilde devam ederiz.” dedi.
Karşılaşmalardan önce rakip forvetlerinin analizi ve kaleci antrenörünün değişmesiyle ilgili soruya Altay, “Biz her maçtan önce rakibin sadece forvet oyuncularını değil genel anlamda bütün oyuncuların analizini hocalarımızla birlikte yapıyoruz. Kaleci hocamız değişti. Kimin, hangi hocanın geldiği ya da gittiği tabii ki de yönetimimizin aldığı kararlar doğrultusunda… Bizim kimle çalıştığımızın önemi yok. Hocamız kim olursa olsun sahanın kuralları bellidir, bir kalecinin yapması gereken şeyler bellidir. Bunun için çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Olumlu veya olumsuz söyleyebileceğim bir şey yok. Hem mental hem fizik olarak yoğun bir maratondan geçiyoruz, bazen yorgun olabiliyoruz. Sonuçta insanız. Ne yaptığımızı da, ne yapmamız gerektiğini de herkesten daha iyi analiz ettiğimizden en iyi bilen bizleriz. Bundan sonrası için de gelişip sağlıklı bir şekilde yolumuza devam etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” yanıtını verdi.
Demir Grup Sivasspor maçında gol yediği pozisyonla ilgili hocanın bu tarz inisiyatif almasını isteyip istemediği sorulan Altay, “Hocanın talebi değil. Saha içinde kararları veren, taktik anlamda teknik anlamda ne yaparsan yap oyuncunun kendisidir. Sahada zaten hoca da oyuncu oluyor. Her şeyin kararını veren de oyuncu oluyor. O benim kararımdı. Rakip pres yaptı. Sağ tarafta oyuncu boştaydı ama onun yanında da oyuncu vardı. O hareketi yapsaydım şimdi bunlar konuşulmazdı ama futbol bu. Olumsuz giden bir şeyden sonra herkes konuşabiliyor, yorum yapabiliyor. Ya da yediğin bir golden sonra kimse yaptığın kurtarışlara değil, yediğin gole odaklanıyor. Dünya çapında birçok insanın saçma sapan, yapmayacağını düşündüğümüz hatalarıyla karşılaşabiliyoruz. Bitmiş bir şey arkada kalıyor. Önümüze bakacağız. Büyük bir camiada oynuyoruz. Hatanın yer edinemediği bir yerde oynuyoruz. En iyi yanı ders çıkarmak oluyor. Biz de bunu yaptık, bundan sonra da devam edeceğiz.” cevabını verdi.
Ardından söz alan Teknik Direktörümüz Vitor Pereira, yaptığı maç değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Hiç şüphe yok ki çok güçlü bir maç olacak. İyi ve tecrübeli bir takıma karşı oynayacağız; hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Avrupa Ligi’nde. Onlar da bizim gibi çok büyük bir kulüp. Çok iyi oyuncuları var. Portekizli bir hocaları var ki zaten kendisiyle arkadaşız. Yarın birbirimize karşı daha iyi olmak için karşılaşacağız. Kendi oyunumuzu oynamamız gerekiyor. Umarım yarın taraftarlarımızın atmosferi ve enerjisi de statta olur çünkü bu tarz maçlarda buna ihtiyacımız var.”
Takımla ve yarın oynanacak maçla ilgili sorulara da Portekizli teknik adam, şu yanıtları verdi:
(Serdar Aziz, İrfan Can Kahveci, Jose Sosa, Nazım Sangare) “Onlar yarınki maçı oynamak için hazır olsalar bile sonuçta sakatlıktan yeni çıktılar. O yüzden onları bu tarz bir maçla döndürmek yerine adım adım dönmelerini sağlamak daha doğru olur diye düşünüyorum ama yarın her halükarda 11 futbolcumuz sahada olacak."
"Bazen sorudan ziyade aslında o soru bir yorummuş gibi oluyor. Daha önce de söylemiştim. Sürekli 3’lü defansı duyuyorum. Ama futbol bu değil. Sistem değil, önemli olan dinamiklerdir, futbolcular arası nasıl bir ilişki yarattığınızdır. Dizilişiniz maça nasıl başladığınızdır ama defans anında ve ofans anında farklılıklar gösterir, pres yaptığınızda farklılıklar gösterir, geriye çekildiğinizde farklılıklar gösterir. İnsanların bunu saatlerce neden konuştuğunu anlamıyorum. Önemli olan davranışlardır. İyi bir sezon öncesi dönem geçirdik. İyi futbol oynadık ama hazırlık döneminin son haftasında 2 önemli sakatlık yaşadık; Serdar ve Pelkas. Daha sonra üç günde bir maç yaptığımız döneme girdik ve diğer sakatlıklar oldu. Tam olarak sistemi değil de biraz dinamiğimizi kaybettik. Ama bunun üstesinden geldik, iyi maçlar çıkardık. Şimdi pek çok sakat oyuncumuz dönecek. Tekrar ofansta ve defansta dinamik futbolu sergileyeceğiz. Futbol böyle. Bu tarz takımlarda çalıştığınızda ve hem hafta arası hem de hafta sonu maç yaptığınızda antrenmanlarda hatalarınızı düzeltecek vaktiniz olmuyor, daha çok videolar üzerinden ilerliyorsunuz. Daha da önemlisi liderlik yapabilmektir. İlişkileri oluşturabilecek liderliği sağlamak, herkesin odaklanmasını sağlamaktır. Taktikten ziyade bu tarz şeyler daha önemli."
"Caulker iyi bir oyuncu. Kendisine de dürüst bir şekilde açıkladım. Hem iyi bir futbolcu hem de iyi bir karakter. Onun oyun tarzı benim sistemime ve dinamiğime uymuyordu; arkada bu kadar boşluk verdiğimiz bir sistemde... Onun için ve daha fazla şans bulmak için başka takımlara giden oyuncular için en iyisini diliyorum."
"Min Jae’nin performansını sizin analiz etmeniz gerek. Benim fikrime göre üst seviye bir oyuncu. Beki de çalıştığım oyuncular arasında en iyilerden biri."
"Bazı gazeteciler bir oyuncuyu daha çok tutuyorlar, seviyorlar, bazıları başka oyuncuyu. Ama günün sonunda kararı ben veriyorum. Berisha’nın performansından mutluyum. Diğer oyuncularımın da performansından mutluyum. Gerçekten çok iyi bir grubum var. Karakter, kişilik, kalite anlamında gerçekten çok iyi futbolculardan oluşuyor. Her biri takım oyuncusu. Berisha da aynı şekilde. Özgüvenini kazanmak için gerçekten çok fazla çalışıyor. Buraya geldiğinde takımla antrenman yapacak ve herkesle birlikte seviyesini artıracak vakti olmadı. Geldiği gibi sahaya çıkmak zorunda kaldı; tıpkı Rossi, Crespo ve Meyer gibi. Onlar transfer döneminin en sonunda geldiler. Özgüvenlerini kazanmaya çalışıyorlar ama ben herkesten çok mutluyum."
"Eğer eleştirilmek istemiyorsanız başka bir işi yapmanız lazım çünkü futbol bu. İnsanlar sürekli konuşurlar. Aslında futbolun sihirli yönü biraz da bu. Eleştiri futbolun sihirli yönlerinden biri. Sizin neler yaptığınızı, metodolojinizi, içeride nasıl çalışma yaptığınızı bilmiyorlar ama konuşuyorlar. Herkes teknik direktör, herkes benden daha iyi biliyor. Ama onların karar vermeleri gerekmiyor. Sadece izliyorlar ve eleştiriyorlar. Bu, benim için iyi bir şey. Beni canlı hissettiriyor. Ben buradayım ki benim hakkımda konuşuyorlar. Futbol benim tutkum ve söylenen iyi ve kötü şeyleri de kabul etmem gerekiyor."
"Hedefimiz yarın kazanmak. Grupta birbirine çok yakın takımlar var. Kalite olarak farklılıklar olsa da birbirine benzer takımlar. Bu grupta herhangi bir takımın diğer takımlardan çok üstün olduğunu düşünmüyorum. Lider olmak için yarışan 4 takım var. Biz de 3 puanı almak için elimizden geleni yapacağız. Size ‘Avrupa Ligi’ni kazanmak istiyorum’ mu dememi bekliyorsunuz? Ben gerçekçi biriyim. Yarın takımım 3 puanı almak için savaşacak, elinden geleni yapacak. Benim için en önemli olan, turnuvadaki bir sonraki maç."
"Bazılarının biraz süreye ihtiyacı var. Size bir örnek verebilirim; Burak Kapacak çok genç bir oyuncu. Teknik anlamda çok kaliteli bir oyuncu fakat kendisi Asyabahis 2. Lig’den, Bursaspor’dan geldi. Onun biraz zamana ihtiyacı var. Taktiksel anlamda bazı şeyleri anlayabilmesi; ne zaman ve nasıl savunma ve atak yapması gerektiğine dair. Anlatmak istediğim şeyleri tam olarak anlatamadan oyuncuyu sahaya sürmek istemiyorum. Rotasyon konusunda, bizim oynamış olduğumuz yüksek ritimli, presli oyunu oynayabilmemiz için rotasyon yapmamız gerekiyor. Rotasyon olmadan bu tempoyu devamlı olarak sürdürmemiz mümkün değil. Futbolcular insan, makine değil. Bu yoğunluğu koruyabilmemiz için rotasyon yapmamız gerekiyor ama önceki maçlarda elimde çok fazla çözümüm yoktu, o yüzden bazı oyuncularda rotasyon yapamadım. Elimde daha fazla çözüm olsaydı diğer oyunculara şans vermek isterdim. Amacım bütün oyuncularımı aynı gemi içerisinde tutabilmek çünkü bütün oyuncularım benim için önemli. Buradan onlara vermek istediğim mesaj bu."