Teknik Direktörümüz Vitor Pereira, fiziksel olarak güçlü ve organize bir takımla karşılaşacaklarını ancak takım olarak kendi oyunlarını ve kalitelerini sahaya yansıtmak zorunda olduklarını söyledi. Attila Szalai ise uluslararası arenada da başarılı olmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini altını çizdi.
Teknik Direktörümüz Vitor Pereira: Kendi oyunumuzu oynamamız, kalitemizi ve takım ruhunu ortaya koymamız gerekiyor
Sözlerine güçlü ve organize bir takıma karşı oynayacaklarının altını çizerek başlayan
Teknik Direktörümüz Vitor Pereira, takımımızın kendi oyununu ve kalitesini sahaya yansıtması gerektiğine de vurgu yaptı.
Teknik Direktörümüz Vitor Pereira, “Öncelikle herkese merhaba demek istiyorum. Gerçekten 5 sene sonra burada olmak benim için büyük bir mutluluk. Burada pek çok tanıdığım yüz var. Bazıları benim gibi biraz yaşlanmış( Gülüyor). Hepimize iyi bir sezon diliyorum. Umarım takım olarak iyi bir sezon geçirip, iyi futbol oynayıp taraftarlarımızı tribüne çekebiliriz. Maç hakkında şunu söyleyebilirim; fiziksel olarak çok güçlü ve organize bir takıma karşı oynayacağız. Öne çıkan iyi oyuncuları var. Tabii ki ritim olarak bizden daha iyi durumdalar, çünkü ligleri başlayalı bir süre geçti. Bizim de rakibimize saygı duymamız, kendi oyunumuzu oynamamız ve kalitemizi ortaya koymamız, takım ruhunu ortaya koymamız gerekiyor. Taraftarlarımızın önünde ikinci maç öncesi iyi bir sonuç almamız gerekiyor.” dedi.
Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkan her futbolcunun elinden gelenin en iyisini yapacağını bildiğini ifade eden Vitor Pereira, “İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Sonuçta bir çözüm bulmak için elimizden geleni yapacağız. Elimizdeki kadrodan bir çözüm bulmaya çalışacağız. Bizim yarın yapmamız gereken kendi oyunumuzu oynamak. Agresif, baskılı, topu tutan, topu çeviren, baskı yapmayı seven, topu kaybettiğinde reaksiyon gösteren, geçişlerde dinamik olan bir takım görüntüsü sergilemek istiyoruz. Dediğiniz gibi içinde bulunduğumuz durum zor bir durum çünkü iki oyuncunun sakatlığı da ciddi sayılabilecek, bir süre takımdan uzak tutacak sakatlıklar. Ama eminim ki oynayanlar da ellerinden gelenin en iyisini yapıp bizim istediğimiz oyunu sergilemeye çalışacaklar.” şeklinde konuştu.
Kulübümüze geldiği ilk döneminde talihsiz bir şekilde stadımıza ulaşmakta yaşadığı güçlüğü “Bu sefer Asya yakasında oturuyorum. O yüzden stadı bulmam daha kolay oldu. Bir önceki sefer karşıda oturuyordum ve GPS çalışmamıştı. Gerçekten korkunç bir tecrübeydi benim için. Stadı görüyordum fakat bir türlü stadın girişini bulamıyordum. Stadın etrafında dönüp duruyordum. Fakat şimdi bu tarafta oturuyorum, neredeyse stadın dibindeyim. O yüzden stadyumu bulmam zor olmadı.” diyerek komik bir dille ifade eden Teknik Direktörümüz Pereira, forvet transferine ilişkin gelen soruyu şu şekilde yanıtladı: “Forvetle ilgili sorunuza cevap verecek olursam tabii ki transfer dönemi herkes için zordur, bütün kulüpler için zordur. Kolay bir dönem değildir transfer dönemleri. Kulübümüz de gerçekten çok çalışıyor. Bize dengeli, yarışmacı bir takım kurabilmek için şu an kadar çok iyi çalıştılar, eminim de çalışmaya devam ediyorlar.” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Sistemden bağımsız olarak futbolcunun sahada göstermiş olduğu davranışın, reaksiyonun önemine değinen Teknik Direktörümüz, “Bence modern futbolda, güncel futbolda artık taktik değil aslında önemli. Çünkü sistemler esnektir. Maç sırasında 3-4-3 başlayıp maç içerisinde bunu toplu ve topsuz oyunda farklı formasyonlara değiştirebilirsiniz. Yani önemli olan sahada göstermiş olduğu davranışlardır, sistemden bağımsız olarak. Önemli olan futbolcuların davranışların bu davranışları iyi anlamaları ve sahada his sergileyebilmeleri. Yani topla ne yapmamız gerektiği, topsuz oyunda nasıl reaksiyon göstermemiz gerektiği, nasıl savunma yapmamız gerektiği, topu kazandığımızda nasıl hızlı kontra atak yapmamız gerektiğini iyi anlamaları gerekiyor. Bunlar sistemden tamamen bağımsız olarak oyuncuların anlaması gereken şeyler. Biz de geldiğimizi ilk günden itibaren buna çalışıyoruz. Forvet olarak kesinlikle ilk önce gol atan bir forvet istiyorum. Bitirici vuruşu iyi olan bir forvet tercih ediyorum. Gelen fırsatları değerlendiren, toplu ve topsuz oyunu iyi oynayabilen bir santrafor tercih ediyorum. Kuvvetli, dengeli, ofansif anlamda bize zeka katabilecek oyuncular tercih ediyorum. Bağlantı sağlayabilecek forvet oyuncularını tercih ediyorum. Ama bu sadece forvet oyuncusu değil aslında ben bütün oyuncularımdan genel olarak zeki ve futbolu bilen oyuncular olmalarını istiyorum. Kolektif ruha sahip ve takıma teknik kalite katabilecek oyuncular istiyorum çünkü ben güzel futbol oynamayı seviyorum.” dedi.
Futbolun doğası gereği hataya açık bir spor olduğunu ancak takım olarak, teknik ekip olarak gün gün hafta hafta seviyenin çok daha artacağına ve takımın istikrarlı ve kuvvetli bir noktaya geleceğini de ifade eden Pereira, “Futbolda tabii ki hatalar yaparsınız Her zaman bir önceki maçta yaptığınız hataları düzeltmek için çalışırsınız. Biz de ilk maçta evet, dediğiniz gibi savunma anlamında bazı sıkıntılar yaşadık ve şu anda mevcut olan kısacık sürede bu hatalarımızı düzeltmek için uğraşıyoruz. İmkanımız varsa bunu saha içerisinde yapıyoruz. Aynı zamanda videolarla da destekleyerek yapıyoruz bu hatalarımızı düzeltmek için çalışmalarımızı. Futbol böyle bir süreçtir, hata yaparsınız, hatalarınızı düzeltirsiniz, daha da gelişirsiniz, seviyenizi artırırsınız.. Ben tabii ki sihirbaz değilim, elimde sihirli bir değnek yok. Dolayısıyla bir zaman belirtmem mümkün değil ama çalışma şeklimizi devam ettirdiğimiz müddetçe gün gün, hafta hafta seviyemizi artıracağız ve eminim istikrarlı ve kuvvetli bir takım olacağız.” diye konuştu.
Hedefi ve Samatta’nın performansıyla ilgili soru üzerine Vitor Pereira, “Hayatta çok fazla sözler verilir ama birçok insan verdiği sözü tutamaz. Benim de verdiğim söz tabii ki spesifik bir başarıdan ziyade ok çalışmak ve elimden gelenin en iyisini yapmak. Ben bunun sözünü verdim. Takımı geliştirebilmek için çok çalıştırıp elimden gelenin en iyisini yapmak. Samatta çok iyi bir futbolcu ama özgüven dışarıdan değil önce insanın içinden gelmeli. Kendim için konuşursam ben dışarıdan duyduklarımdan, gazete ve televizyonda gördüklerimden özgüvenim etkilenmez. Zaten burada konuşulanları da dil yüzünden anlamıyorum. Özgüven önce insanın içinden gelmeli. Ben oyuncularıma özgüven aşılamak için konuşuyorum. Samatta da geldiğimizden beri bu süreçte iyi çalıştı. İnanıyorum ki özgüveni yerine geldiğinde Belçika’da yaptığı gibi çok fazla gol atacak.” cevabını verdi.
Üçlü savunma sistemiyle ilgili soruya Pereira, “Manchester City 4-3-3 sistemiyle oynuyor ama onlar sürekli topa sahip oluyorlar. Aslında topa sahip oldukları anlarda sahadaki dizilişleri 4-3-3 olarak değil, hatlar arasında 5 tane oyuncuları oluyor. Evet, oyuna 4-3-3 sistemiyle başlıyorlar fakat maç içerisinde formasyonları topsuz oyunda, toplu oyunda sürekli değişebiliyor. Asla sistemler sabit değildir, maç içinde değişiklik gösterebilir. Ofans anında ve defans anında sahadaki diziliş değişebilir. Önemli olan sahadaki dinamiklerdir, sistemlerdir. İki farkı takım aynı sistemle oynayabilir ama dinamikleri farklı olabilir. Dolayısıyla bunu anlamanız, değerlendirmeniz gerekiyor diye düşünüyorum. Bu takım topla oynadığı zaman neler yapıyor, davranışları neler; topsuz oynadığı zaman neler yapıyor, davranışları neler… Maç içerisinde hem ofans hem defans anında çok fazla kez sahadaki diziliş değişebiliyor. Bir maça 4’lü savunmayla başlayan bir takım da atak yaptığı aman bekleri öne çıkıyor. Bu durumda arkada 2 stoper ve önlerinde ön libero kalmış oluyor. Dolayısıyla sistem oyun içerisinde değişiyor. Topu kaybettikleri zaman 4-3-3 sistemine geri geliyorlar. Modern futbol bu şekilde oynanıyor. Sistemler oyunun geçiş evrelerinde değişebiliyor. Bence sistemi değerlendirirken bakış açınızın doğru olduğunu düşünmüyorum ama bu benim düşüncem. Ben de yanılıyor olabilirim. Bence bakmanız gereken şey; takımın sahadaki davranışları neler, ortaya koymak istediği fikirler neler, takım nasıl oynamaya çalışıyor? Sitemden ziyade bunlara bakmanız gerekiyor diye düşünüyorum. Benim için önemli olan takımın oynadığı sistemden ziyade ne yapması gerektiğini, maçın her anında nasıl davranması gerektiğini çok iyi bilebilmesi gerekiyor. Bütün oyuncuların bunu çok iyi anlayabilmiş ve çok iyi uygulayabiliyor olması gerekiyor. Bunu sistemlerden bağımsız olarak söylüyorum. Önemli olan aslında takımın nasıl oynamak istediği. Takımın fikirleri, prensipleri neler ve bunları ne kadar iyi anlayıp sahaya yansıtabildikleri önemli sistemden ziyade.” açıklamasını yaptı.
Attila Szalai: Lig ve kupa gibi uluslararası arenada da başarılı olmak istiyoruz
HJK Helsinki ile oynayacağımız turun ilk maçını değerlendirerek sözlerine başlayan Attila Szalai, “Herkese merhabalar demek istiyorum. Yarınki maçla ilgili olarak gerçekten heyecanlı ve sabırsızız. Uzun zaman sonra evimizde taraftarlarımızın önünde oynayacağımız ilk maç olacak. Tabii ki biz ligde, kupada başarılı olmak istediğimiz gibi uluslararası arenada da başarılı olmak istiyoruz. Bu da bizim hedeflerimizden bir tanesi ve yarın da bunun ilk adımı.” dedi.
Teknik Direktörümüz Vitor Pereira’nın sisteminin özellikle savunma oyuncuları üzerindeki etkileri üzerine de kısa bir değerlendirme yapan Szalai, “Öncelikle iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Bu konu hakkında daha önce de konuşmuştum. Evet, dediğiniz gibi sistemimiz değişti ama çok iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Daha önce de dediğim gibi bu sisteme çok iyi bir şekilde adapte olduk. Sadece savunma oyuncuları değil bütün takım olarak. Gerçekten teknik ekibimiz, hocamız çok iyi bir iş çıkartıyorlar. Takımın oyuncularının gelişebilmesi, daha da iyiye gidebilmesi için her gün çalışıyorlar. Çünkü her zaman, her gün gelişme imkanınız vardır. Sadece taktiksel anlamda değil, fiziksel ve teknik anlamda da gelişebilirsiniz. Bizim de iyi bir yolda olduğumuzu düşünüyorum. Sultanbet Eğer hocamızın istediği sistemi iyi bir şekilde yerine getirebilirsem başarılı olacağımızı düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Fenerbahçe’nin başarısı için sonuna kadar mücadele ettiğini ve taraftarın gösterdiği ilginin kendisini gururlandırdığını dile getiren Attila Szalai, “Taraftarların beni takımın bayrak oyuncusu olarak görmesinden, düşünmesinden dolayı çok mutluyum. Ben bu kulübün başarılı olması için her gün elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Sadece ben değil, herkes taraftarın bize göstermiş olduğu bu inanılmaz desteğin farkında. Onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum. Böyle bir desteğe sahip olduğumuz için çok mutluyum. Sezon hedeflerimize gelecek olursak da hedeflerimiz zaten bellidir. Her sezon hedeflerimiz aynı; mümkün olduğunda başarılı olup kupalar kazanabilmek.” ifadelerini kullandı.
Covid-19 pandemisi nedeniyle uzunca bir süredir maçların seyircisiz oynanmasının ardından bu sezon itibariyle taraftarlarımızın yeniden stadımızı dolduracak olmasının heyecan verici olduğuna değinen Szalai, “Sizin de ifade ettiğiniz gibi uzunca bir süredir taraftarlarımızdan uzakta kalmıştık. Sonunda taraftarlarımız tribüne dönüyor ve çok heyecanlıyız. Ben, şanslıyım çünkü yazın Avrupa Şampiyonası’nda oynama şansı elde etmiştim ve orada Macaristan’da tamamen dolu tribünler önünde gerçekten fantastik bir atmosferde maç oynama şansına erişmiştim. Yarın için de bu inanılmaz arenanın atmosferini görmek için gerçek anlamda sabırsızlanıyorum. İyi olacağını düşünüyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.