Öncelikle herkesin bayramını kutlayan Başkanımız, Tokyo’nun ev sahipliğinde düzenlenecek 32. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek Türkiye kafilesinin 5’te 1’inin Fenerbahçeli sporculardan oluşuyor olmasından dolayı gurur duyduklarını ifade etti. Başkanımız Ali Y. Koç, yeni sezon öncesi futbol başta olmak üzere diğer şubelerimizde de hazırlıkların başladığını ifade etti.
Beraber olmayı, birlikte bir şeyler yapabilmeyi özlemişiz
“Hepinize hoş geldiniz diyorum. İyi ki geldiniz, iyi ki buradasınız. Beraber olmayı özlemişiz, birlikte bir şeyler yapabilmeyi. Bayram törenlerimiz olur, maçlarda olur, salonlarda olur ama inşallah yavaş yavaş adım adım o noktaya gidiyoruz. O noktada devam etmemiz lazım. Dolayısıyla hep beraber çoluk çocuk buradasınız. Tekrar herkesi aşı olmaya davet ediyorum. Çünkü bu pandemiyi hayatımızdan çıkartıp normal işlerimize dönmemiz, normal önceliklerimizi yapmamız lazım. Bayramlar bizi biz yapan, bizi birbirimize bağlayan, geleneklerimizi hatırlatan, ulusumuzun çimentosu olarak değerlendirebileceğimiz, toplumumuzun birlik ve beraberliğini perçinleyen her sene yaşadığımız, coşkuyla kutlamaya alışık olduğumuz, geleneklerini yaşattığımız günlerdir ama tabii 1 buçuk senedir her şeyin normal dışında olduğu gibi törenlerimiz de geleneklerimizi yaşama şeklimiz de biraz farklılaştı. Burada toplanıyoruz, inşallah ay sonu Yüksek Divan Kurulumuzu da normal şartlar çerçevesinde yapacağız.
Ben öncelikle sıcak havaya rağmen buraya teşrif eden hepinize çok çok teşekkür etmek istiyorum. Zahmet ettiniz, sağ olun, var olun, eksik olmayın. Benim bu günlerdeki, bayramlaşmadaki en sevdiğim taraf da ailece gelinmesi, çocukların gelmesi.. Çocuklar geldiği zaman onlarla fotoğraf çekilmek, formalarını imzalamak, yapabilirsek muhabbet etmek.. Çünkü bizim yapmak istediğimiz o büyük Fenerbahçe ailesini her zaman diri, birbirine bağlı, kenetlenmiş, arasından su sızmayacak derecede birbirine bağlanmış topluluk haline getirmek. Fenerbahçe böyle olduğu zaman Fenerbahçe’nin başaramayacağı hiçbir şey yoktur; Fenerbahçe’nin mücadele edemeyeceği hiçbir şey yoktur! Dolayısıyla bu birlik ve beraberliğimizin bir yansıması olarak bu törenlere çok çok önem veriyorum.
Bu sene her şeyden çok yaptığımız çalışmalar, ektiğimiz tohumlar ve hedeflerimiz doğrultusunda son derece inançlı ve iddialıyız
Bir yaz dönemi geçiriyoruz. Yavaş yavaş ligler başlayacak, yavaş yavaş stresli günlere geri döneceğiz, yavaş yavaş Fenerbahçemizin her branşta yaptığı maçlar günlük önceliklerimizin parçası olacak. Bizler de bu bağlamda, bu doğrultuda hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Branşlar yavaş yavaş toplanmaya başlıyor. Sezon öncesi kamplar.. Futbol daha erken başlayacağı için bir adım önde diğer branşlara göre. Ama şunu söyleyeyim; bu sene özellikle futbolda çok daha farklı şeyler, çok daha güzel günler yaşayacağımızın ben burada habercisi olmayı istiyorum. Ne kadar kararlı ve inançlı olduğumuzu anlamanız açısından. Çünkü ben genelde ilerisi ile ilgili hiçbir zaman tahminde bulunmam, büyük konuşmam, ‘inşallah, kısmet’ derim, kısmete çok inanırım. Ama bu sene her şeyden çok yaptığımız çalışmalar, ektiğimiz tohumlar ve hedeflerimiz doğrultusunda son derece inançlı ve iddialıyız. İddialı olmayı seven biri değilim ama iddialıyız. 7 senedir beklediğimiz her şeyden önemli ve üstünde tuttuğumuz futbol branşımızda şampiyonluğu yakalamak. Rahat olun gazeteci arkadaşlarımızla da burada biraz önce konuşuyorduk, onlarla dertleşiyorduk. Onlara da burada huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çünkü onların gecesi gündüzü Fenerbahçe’yi takip etmekle geçiyor. Tabii diğer muhabirlerle yarışıyorlar, kim daha çok haber alacak, kim daha çok haber yapacak. Onlar da bir nevi bizim emekçilerimiz. Bazılarının temsil ettiği kurumlarla zaman zaman sıkıntımız olsa da bu arkadaşlar da sizler bizler gibi Fenerbahçeli. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Onlara da teşekkür ediyorum. Ama diyorlar ki, ‘Sizden hiç haber çıkmıyor’. Bizde çalışmalar iyi gidiyor, bu sene birazcık farklı süreçleri ele alıyoruz. Bazı yaptığımız çalışmaları sonuçlandıktan bir müddet sonra açıklıyoruz. Bunun da mümkün olduğu kadar, gerektiği için gizliliğine, gizli kalmasına önem veriyoruz. Şunu bilmenizi isterim ki tüm şubelerde çalışmalar harıl harıl devam ediyor. Bizi izlemeye, dinlemeye, takip etmeye hem Fenerbahçe TV bazında hem de geleneksel medyada devam etmenizi rica ediyorum.
Biz Fenerbahçeliler olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 2020 Tokyo Olimpiyatları’na gönderdiği kafilenin 5’te 1’inin bizim çocuklarımızdan oluşmasından dolayı bence ne kadar gurur duysak azdır
Vefa Bey, önemli bir konuya değindi: Olimpiyatlar! Kafilemiz Tokyo’ya vardı. Herkes heyecanlı, 4 senedir hazırlandıkları maçlar veya yarışlar… onlar için kalpleri atmakta, heyecanla, sabırsızca kendi branşlarındaki müsabakaların başlamalarını beklemektedirler. Bazılarıyla konuştum, bazılarıyla da konuşacağım ama biz Fenerbahçeliler olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 2020 Tokyo Olimpiyatları’na gönderdiği kafilenin 5’te 1’inin bizim çocuklarımızdan oluşmasından dolayı bence ne kadar gurur duysak azdır. Güçlü bir devlet olmanın önemli unsurlarından bir tanesi ekonomi gibi, sanayi gibi gelişmiş toplum olmak için insan kalitesinin yüksekliği kadar sportif başarı da son derece önemli oluyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bugüne kadar nüfusumuza baktığımız zaman, demografik yapımıza baktığımız zaman, sporu ne kadar sevdiğimize baktığımız zaman, spora ne kadar yatırım yaptığımızı incelediğimiz zaman Olimpiyatlarda çok daha güçlü, çok daha kuvvetli, çok daha büyük kafilelerle katılıp çok daha fazla madalyalar kazanmamız gerektiğine de inanıyorum. Bu sene yine rekor sayıda sporcumuz var ama bunu üstüne koya koya geliştirmeliyiz. Biz de Fenerbahçe Spor Kulübü olarak kurulduğumuzdan bu yana tarihimizde, kültürümüzde, öğrendiklerimize baktığımız zaman bizim işimiz Türkiye Cumhuriyeti’ne sporcu kazandırmak; eğitimli, Atatürkçü gençleri yetiştirip bu ülkeye spor seviyesinde hizmet etmelerini sağlamaktır. Ve bence bütün imkansızlıklar içinde Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak şunu söyleyebilirim; inanın bu kulüp, bu camia elinden gelenin fazlasını yapıyor, yapmaya çalışıyor. İnşallah yıllar ilerledikçe de biz olalım ya da biz olmayalım, kim olursa olsun bunun üstüne koyarak koyarak bu kültürü, bu yaklaşımı, bu anlayışı, bu değerleri geliştirir ve ülkemize uluslararası başarılar kazandırır.
Bu vesileyle başta kendi sporcularımız olmak üzere 108 kişilik kafilemizin her bir sporcusunun yolu açık, şansı bol olsun. İnşallah Türkiye, bu Olimpiyatlar sonrası Olimpiyatlar tarihinde elde ettiği en iyi dereceleri elde eder, bizim de bir nebze burada katkımız olur.
Ay sonu tekrar buluşacağız, Yüksek Perabet Divan Kurulu Toplantısı’nda. Çoluk çocuk anneler, babalar, anneanneler, dedeler babaanneler… hepinizi sevgiyle saygıyla kucaklıyorum, Kurban Bayramınızı kutluyorum. İnşallah huzurlu, mutlu, sağlıklı, sarı lacivert başarılarla dolu daha nice bayramlarda hep beraber birbirimize kavuşuruz.
Hepinize yazın geriye kalan bölümünü keyifli geçirmenizi ama her şeyden önce Covid tedbirlerine dikkat etmenizi rica ediyorum. Çünkü yeni varyantlardan, yeni dalgalardan bahsediyorlar. Bir sezonu daha sizsiz, taraftarsız geçiremeyiz. Bu hem bizim için geçerli hem de bütün kulüpler için geçerli, sektör için geçerli, sporun ruhu için geçerli. Hep beraber tribünlerde, salonlarda buluşmak üzere.. Hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla kucaklıyorum.”